Maviş’in Hastalanma Masalı

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde gökyüzünün maviliklerinde güzel kanatlarıyla süzülen bir kuş varmış. Bu kuşun adı Maviş miş. Maviş, uçmayı, ağaçlara konup ötmeyi, arkadaşlarıyla konuşmayı çok severmiş. Sevmediği ve korktuğu tek bir şey varmış “İnsanlar”.

Günlerden bir gün Maviş gökyüzünde süzülmeye, neşeli bir şekilde ötmeye başlamış. Hava o gün daha önceki günlerden daha sıcak, güneş de daha parlakmış. Maviş uçmaktan yorulunca bir ağacın üzerinde mola vermek istemiş. Ağaca hafif bir iniş yapmış ve dinlenmeye başlamış. O sırada burnuna çok güzel bir koku gelmiş. Kokunun nereden geldiğini anlamak için uçmaya başlamış fakat bir an güneşin parlaklığından dolayı çok iyi görmemiş ve bir evin camına çarpmış. Cama öyle hızlı çarpmış ki bir an küçük bir baygınlık geçirmiş. Gözlerini açtığında bir elin üzerinde olduğunu görmüş. Çok korkmuş ve uçmaya çalışmış. Ama çarpmanın etkisiyle kanatlarını hareket ettirememiş. Kuşu elinde tutan genç kız “Korkma küçük kuş, seni şimdi veterinere götüreceğim ve iyi olacaksın” demiş. Kuş biraz daha sakinleşmiş ve ikisi veterinere gitmiş. Doktor, çarpmanın etkisiyle şokta olduğunu, bir kaç gün içinde kendine gelebileceğini söylemiş. Maviş ve genç kız eve gitmişler. Kuşu odasında masanın üzerine koymuş ve ona yiyecek bir kaç parça şey getirmiş. Maviş, genç kızın iyi niyetli olduğunu anlamış ve yavaş yavaş ona ısınmaya başlamış. Bir kaç gün sonra genç kız “Artık iyi olduğunu düşünüyorum güzel kuş, gitmekte özgürsün” demiş ve camı açmış.

Kuş, genç kıza çok alışmış ama özgürlüğünü de elinden bırakmak istemiyormuş. Uçup kızın omzuna konmuş ve yanağına küçük öpücükler kondurmuş. Daha sonra cama çıkmış ve uçup özgürlüğüne kavuşmuş. O günden sonra fırsat buldukça genç kızın camına gitmiş ve kız ile zaman geçirmiş. Maviş ve genç kız çok iyi arkadaş olmuş ve her insanın kötü olmadığını anlamış. Masal da burada bitmiş.