
İyilik Yolu Masalı
04/11/2021Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken çok uzak diyarlarda, çok uzun zaman önce büyük bir şatoda çok zengin bir aile yaşarmış. Bu ailenin iki oğlu varmış.
Bir gün babaları iki oğlunu da yanına çağırmış ve hangisinin daha akıllı olduğunu öğrenmek için ikisine de “Size üç gün müddet veriyorum, hanginiz bu üç gün içinde daha çok para kazanırsanız bütün malımı ona bırakacağım” demiş. İki kardeş çıkmışlar yola, bir müddet beraber gittikten sonra yaşlı bir adam çıkmış karşılarına. Yaşlı adam bilge bir adammış. Bu iki delikanlının niyetlerini öğrenince yardım etmek istemiş. Onlara iki yol göstermiş. Birinci yolun sonu zenginlik, yani çok altına çıkıyormuş. Tamda babalarının istediği gibi. İkinci yol ise belirsizmiş. Kardeşlerden biri hiç düşünmeden birinci yolu seçmiş ve hemen yola koyulmuş. Diğeri ise çabalamadan kazanmanın hiç adil olmadığını düşünmüş ve ikinci yolu seçmiş. Birinci yolu seçen kardeş yolun sonuna vardığında karşısına bir mağara çıkmış, içinde ise bir çuval altın varmış. Delikanlı altınları aldığı gibi geri dönüş yoluna koyulmuş. Diğer kardeş ise yolda giderken yaralı bir yılan görmüş. Yılanı yolda öyle bırakmaya gönlü razı olmamış ve onu iyileştirmek için yola devam etmekten vazgeçmiş. Ormandaki bitkilerden merhem yapmış ve yılanın yaralarına sürmüş. Yılan ertesi gün iyileşmiş. Ancak gün dolduğu için genç adam yola devam edememiş ve dönüş yoluna koyulmak için yılanla vedalaşmış. Yılanda kendisine çok teşekkür etmiş ve ona bir yüzük hediye etmiş.

Dönüş yolunda delikanlı, yaşlı bilge adama rastlamış ve olanları anlatmış. Babasının isteğini yerine getiremediği için üzgün, ama yaralı yılanı iyileştirdiği içinde bir o kadar mutluymuş. Bilge adam üzülmemesini gittiği yolun iyilik yolu olduğunu yılanın hediyesinin de sihirli olduğunu söylemiş. Yani yaptığı iyiliğin karşısında aldığı sihirli yüzükle istediği her şeyi yapabilirmiş.
Üç günün ardından iki kardeş babalarının huzuruna çıkmışlar. Oğullarını karşısında gören adam merakla ne kazandıklarını sormuş. Oğullarından biri bir çuval altın diğerinin de bir yüzükle döndüğünü görünce hiç düşünmeden bir çuval altını getiren oğluna bütün mal varlığını vermiş. Yüzüğü getiren oğlunu ise şatodan kovmuş. Oğlu da bunun üzerine sihirli yüzüğünün yardımıyla tamda babasının şatosunun karşısına çok daha gösterişli bir şato yapmış, evlenmiş ve bir sürü çocukları olmuş. Diğer kardeş ise kolay kazandığı paranın kıymetini bilmemiş ve her şeyini satıp, babasıyla ortada kala kalmış. İyilik yapmayı çok seven oğlu onların bu durumuna üzülmüş ve ikisini de şatoya almış. O günden sonrada bütün aile zenginliğin altın olmadığını, iyi kalpli olmak olduğunu anlamış ve mutlu mesut yaşamışlar.