Sakar Çocuk Kiki ve Arkadaşları

Sakar Çocuk Kiki ve Arkadaşları

10/04/2023 0 Yazar: Pedagog Ercüment Eşsiz

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, deve tellal iken, pire berber iken, bizim sakar çocuk henüz doğmamıştı bile.

Annesi, babası, akrabaları hep birlikte merakla bebeğin doğumunu bekliyorlardı. Sonunda, uzun bir bekleyişin ardından, sakar çocuk dünyaya geldi. Anne-babası ona “Kiki” adını verdi. Fakat Kiki, ne yazık ki diğer çocuklardan biraz farklıydı. Yürümekte zorlanıyor, sık sık düşüyor, koşarken takılıyor, eşyaları düşürüyordu. Çok dikkatsizdi. Önündeki su birikintilerini görmüyor, ya düşüyor ya da çamura bulanıyordu. Yani genel olarak biraz beceriksiz bir çocuktu.

Bir gün, sakar çocuk Kiki parkta oynadıktan sonra eve dönerken bir taşa takıldı ve düştü. O kadar kötü düşmüştü ki, elindeki oyuncakları bile kırılmıştı. Ağlayarak eve dönen Kiki, annesine bu durumu anlattı. Annesi onu teselli ederek, “Sakar olmak hiç önemli değil. Büyüdükçe sakarlıklarının geçeceğine inanıyorum. Sadece biraz daha dikkatli olmalısın. Oyuncaklarının kırılmasının da bir önemi yok. Önemli olan senin zarar görmemen. Sen bizim için çok değerlisin ve seni çok seviyoruz” dedi.

Bir süre sonra, sakar çocuk Kiki yaşadığı köydeki diğer çocuklarla oynamaya başladı. Oyunlar sırasında yine sakar davranışlar gösteriyordu. İlk zamanlar Kiki’nin sakarlıklarına gülüp alay eden çocuklar, bir süre sonra Kiki’nin çok iyi kalpli bir çocuk olduğunu anladı. Daha sonra ona gülmek yerine yardım etmeye başladılar. Sakar çocuk Kiki, diğer çocuklar tarafından kabul edildiğini hissedince çok mutlu oldu.

Bir bayram gününde köyde büyük bir yarışma düzenlendi. Önlerine çıkan engelleri aşan çocuklardan bitiş çizgisine ilk gelen büyük ödülü kazanacaktı. Köylüler aralarında topladıkları parayla büyük ödül olarak şampiyon olacak çocuk için bir bilgisayar almıştı.

Sakar çocuk Kiki de yarışmaya katılmak istedi. Ancak yine sakarlık yapıp başarısız olacağını düşündüğü için yarışmaya katılmaktan vazgeçti. Kiki’nin yarışmaya katılmak istemediğini duyan arkadaşları, onu ikna etmeye çalıştı. Bayram gününe kadar, kurdukları parkurda Kiki’ye antrenman yaptırdılar.

Kiki artık engellere takılmadan, düşmeden ve elini, kolunu, ayağını bir yerlere çarpmadan ilerleyebiliyordu. Tek sorun ise daha hızlı olmak için çaba göstermesiydi. Bu konuda arkadaşlarının yapabileceği bir şey yoktu. Kendi başına hızlı koşmayı öğrenmeliydi.

Sonunda yarış günü geldi çattı. Bütün çocuklar başlangıç çizgisine dizilmiş, düdüğün çalmasını bekliyorlardı. Köylüler de en az çocuklar kadar heyecanla yarışı izlemeye hazırdı. Düdüğün çalmasıyla birlikte çocuklar koşmaya başladı. Toplanan köylüler de çocuklara tezahürat yaparak destek oluyordu.

Bilin bakalım yarışı kim birinci bitirdi? Evet! Doğru bildiniz. Kiki birinci olarak büyük ödül olan bilgisayarı kazanmıştı. Ödülünü aldıktan sonra ise, arkadaşlarına dönerek, “Birinci olmama hepiniz yardım ettiniz. Bu nedenle bu bilgisayar hepimizin. Dileyen dilediği zaman köyümüzün kütüphanesine bırakacağım bilgisayarı kullanabilir, oyunlar oynayabilir” dedi.

Herkes Kiki’yi alkışladı. Kendine olan güveni yerine gelen Kiki, o günden sonra çok daha az sakarlık yaptı. Köyünde, ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte, mutluluk içinde yaşadı.

Pedagog Ercüment Eşsiz

Ayrıca, “At İle Devenin Rekabeti Masalı” da ilginizi çekecektir.