Başkalarının Eşyalarını İzinsiz Alan Çocuk

Bir zamanlar, küçük şirin bir kasabada Timmy adında yaramaz bir genç çocuk yaşarmış. Meraklı ve maceracı olmasıyla bilinen Timmy’nin, ne yazık ki izin istemeden arkadaşlarının oyuncaklarını almak gibi kötü bir alışkanlığı da vardı. Yanlış olduğunu bilse de başkalarının eşyalarıyla oynamanın cazibesine karşı koyamazdı.

Timmy’nin kusurlarına rağmen onu çok seven bir grup yakın arkadaşı vardı. Resim yapmayı çok seven iyi kalpli kız Emily, futbol tutkunu ve spor meraklısı Michael ile hikaye kitapları okumaktan çok hoşlanan kitap kurdu Sarah, Timmy’nin en yakın arkadaşlarıydı.

Güneşli bir öğleden sonra bu dört arkadaş, günü birlikte oynayarak geçirmek için Emily’nin evinde toplandı. Emily’nin odası, hediye olarak aldığı bir dizi yepyeni suluboya boya da dahil olmak üzere renkli sanat malzemeleriyle doluydu. Emily ve Michael resim yapmak için tuvallerini hazırlarken, Timmy’nin gözleri o parlak suluboyalara takıldı.

Arzularına karşı koyamayan Timmy, kimse bakmıyorken sessizce birkaç tüp boyayı cebine attı. Kimse fark etmeden onları geri getirmeyi düşündü. Tek amacı birazcık eğlenmekti.

Tüm gün dört kafadar, Timmy’nin bu hareketinden habersiz mutlu bir şekilde oynadı. Ancak güneş batmaya başladığında ve ayrılma zamanı geldiğinde, Emily değerli suluboyalarının bir kısmını bulamadı. Mobilyaların altlarına, oyuncakların arasına, kitaplığa, her yere baktı ama bulamadı. Bulamayınca da ü çok züldü.

Sarah, Emily’nin çok üzüldüğünü görünce eksik boyaları bulmayı umarak herkesin çantasını aramayı önerdi. Belki biri yanlışlıkla boyaları almıştır diye düşündü. Timmy bu fikirden hoşlanmamış ve çok tedirgin olmuştu. Çantalara baktıklarında Timmy’nin sırt çantasının içindeki birkaç boya tüpünü buldular. Sarah, kapaklardaki Emily’nin baş harfini görünce boyaları aldı. Büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı ve ne yapacağını bilemiyordu.

Cesaretini toplayan Sarah, eksik boyalar konusunda Timmy ile konuşmaya karar verdi. Timmy ilk başta bunu inkar etmeye çalıştı ama arkadaşlarının incinmiş olduğunu görünce o da çok üzülüp pişman oldu. Suçunu kabul etti. Arkadaşlarının güvenini sarstığı için kendini inanılmaz derecede suçlu hissetti.

Emily incinmiş ve üzülmüştü. Timmy’nin kendisine ait bir şeyi neden sormadan aldığını merak ediyordu. Michael, onların isteyerek bir şeyler paylaşabilecek arkadaşlar olduklarına inandığı için hayal kırıklığına uğramıştı. Sarah, kızgın olmasına rağmen, Timmy’nin kimi zaman böyle davrandığını hatırlayıp davranışlarının sonucuna katlanması gerektiğini düşündü.

Biraz tartıştıktan sonra Timmy’nin ailesiyle konuşmaya ve durumu açıklamaya karar verdiler. Timmy’nin ailesi anlayışlı ama kararlıydı. Emily’den içtenlikle özür dilemesini ve boyaları iade etmesini sağladılar. Ayrıca ona başkalarının eşyalarına saygı duymanın önemini ve güvenin gerçek dostluğun temeli olduğunu öğrettiler.

Timmy pişmanlık duydu ve zamanla onu affeden Emily’den tüm kalbiyle özür diledi. Yaşadıkları bu olay ve duyduğu büyük utanç Timmy için bir dönüm noktası oldu. Başkalarına ait eşyaları izinsiz alma alışkanlığından kurtulmaya karar verdi. Zamanla, davranışları ve dürüstlüğüyle arkadaşlarının güvenini geri kazandı.

O günden itibaren Timmy, gerçek arkadaşların seni sadece hataların için affetmediğini, aynı zamanda daha iyi bir insan olmana da yardımcı olduğunu öğrendi. Kendi kendine bu tür davranışları tekrarlamayacağına söz verdi.

Daha fazla eğitici masal için, sitemizin eğitici masallar kategorisine bakabilirsiniz.