Kibritçi Kız Masalı Kısa
09/11/2025Sokak lambalarının sarı ışıkları kar tanelerinin üstünde parlıyordu. Küçük bir kız, ellerinde kibrit kutusuyla ağır adımlarla yürüyordu. Üzerinde ince bir elbise, ayağında eski bir çift ayakkabı vardı. Ama üşüdüğünü hiç söylemiyordu. Çünkü o, her şeye rağmen gülümsemeyi seven bir kızdı. Bir köşeye oturdu, elindeki kibritlere baktı. “Acaba birini yaksam, küçük bir yıldız olur mu?” diye düşündü.
Kız, ilk kibriti yaktı. Minicik bir ışık, karanlığı aydınlattı. O an gözlerinin önünde bir masa belirdi. Üzerinde sıcak çorba, yanında parlayan bir kandil vardı. Kız kibritin ışığı sönünce gülümsedi, “Hayaller ne güzel şey,” dedi. İkinci kibriti yaktığında ışığın içinde büyükannesi belirdi. Sıcacık elleriyle ona sarıldı, “Korkma güzel torunum, ışığın içindeyim ben,” dedi. Küçük kız kalbinde bir ışıltı hissetti.
Son kibriti yaktığında gökyüzü pırıl pırıl yıldızlarla doldu. Küçük kız gözlerini kapadı, içinden bir dilek diledi: “Keşke herkesin kalbinde bir kibrit ışığı olsa.” Sabah olduğunda kar tanelerinin üstünde bir çiçek açmıştı. O çiçek, küçük kızın umuduydu. İnsanlar o günden sonra birbirlerine “Kalbinde kibritin var mı?” diye sormaya başladılar. Çünkü artık herkes biliyordu; küçük bir ışık, bir kalbi ısıtmaya yeterdi.


